2015 son-bahar’ı hoşçakal

Kesinlikle çok güzel bir sonbahar oldu bu yıl, çok şanslıyız yahuu..
Hava, sarı kırmızı yapraklar ve parlak güneş, gönülde olduğu kadar güzellik ee daha ne olsun..
Tadı gönlümde olacak bu sonbaharın, tam adına layık bir 2015 Son-Bahar’ı..
Zihnimde ve ruhumda güzelliklerinle hep kal, fiziki olaraksa hoşçakal..

haberiniz ola

Bir de şu var, haberiniz ola.. Ne kadar haklı olduğunuzu düşünseniz de, daraltıcı duygu ve durumda uzun kalmamaya çalışın. Çünkü neden, şöyle.. Hayat tabii, bir öyle bir böyle olabiliyoruz bir şekilde. Ve olana karşı bizde bir sorun olabileceğini, olana direniyor veya yorumlayamıyor olabileceğimizi fark edelim.

Hala sorun, duygu yoğunluğu olsa bile, bir şeyleri  anlayamıyor olabileceğimizi kabul edelim öncelikle. Biz her şeyi bilemiyor olabiliriz o anda, ol’an oldu ise, konu ne ise, yaradanın bir bildiği vardır mutlaka.. durumu iyi yorumlayalım ve sabır bazen ol’ana.

Bunu neden ısrarla anlatıyorum bu ara, öncelikle bu duygu moralini düşürüyor, her şeyini etkiliyor insanın, tadını tuzunu, ışığını ve en önemlisi ‘güzelliğini’ ee daha ne olsun, bazen düşsekte hızla toparlamak için.. İnsanın güzelliğini oluşturan ışığı bile gidiyor yüzünden, haberiniz ola..

Nereden mi biliyorum, diyorum ya, bunlar bilgi olarak her yerde zaten var, benim biliş ve yazış nedenim ise hep bu bilgileri deneyerek, tecrübeyle..

10670121_702524499836015_8916440936271519692_n

uyum ve kabul yani ol’ana..

Değişim hangi konuda olursa olsun, yeni duruma uyum gerektiriyor. Yeni olana direnince, hala eskiyi de aynen tutmaya çalışınca sorun çıkıyor. Oysa olanı görüp, kabul edip, yeni bir tavır alınmalı ol’ana. Bir şeyler değişiyorsa yaşamında, vardır bir bildiği yaradanın senin hayrına, sen mi bileceksin her şeyi, kabul et, bekle, anla ve durumu yeniden yorumla, gönül ferahlığı ile yola devam et. Abartma, bazıları gider ve bazıları gelir yeni yaşama..

Ne o öyle abart duygu dolu ol ağla zırla, ayağımın altında zemin sallanıyor ne yapacağım modunda ol. Sen bir şey yapma, yaşam yapıyor zaten, sen kalbini sevgide tut ve anla, yeniye uyumla başla. Bu iyi işte..

Bunları nereden mi biliyorum, diyorum ya, hep tecrübeyle. Ohh bee nihayet geçen haftanın bitiminde durumu bu sabah anla. Diyorum ya hep, sabahların hayrı var diye..

sun_gunes_png_1_6

şüphe ile geçen gecenin sabahı

11246372_771629099630293_6311324397428361107_n

Dün şüphe ile geçen geceden sonra iki şey öğrendim. Bunlardan birincisi, insanın niyeti insanlara ve olaylara karşı iyiyse, bilerek ve isteyerek iyi düşünmeye çalışıyorsa, bir şekilde bazen içi daralsa da, her olay daima insanı iyiye götürüyor. İçindeyken bazen anlamasak da, yaşadığım tecrübelerden bildiğim bu. Her şey hayrımıza oluyor sonrasında bu kesin, dünkü olan için henüz diyemesem de, bu her zaman böyle.

İkinci tekrar öğrendiğim şey, sabahın gerçekten bir hayrı olduğu, bu da kesin, bir şekilde sabahın enerjisi, insanın içine bir ferahlık veriyor, tekrar anladım ve gecenin enerjisine biraz sabır gerekebiliyor bazen.

Ve insanın daraldığı anda, bunu anlayan ve destek olanlar var ya şu dünyada, bunun için çok şükür ediyorum.

Bu arada şüphe çok daraltıcı bir duyguymuş ve bunu görmem gerekiyormuş, anladım, ihtiyacım kalmadı ona. Başladığı ilk noktada durmuyor kesin ve seni olmadık yerlere sürüklüyor, bunu yaşadım ve kimseye tavsiye etmiyorum. Nasıl bir şey olduğunu gördüm ve onu kendi yoluna yolluyorum, o kendi istediği yola ve benden ve herkesten uzak ola..

şüphe

Hani bazen, insanız ya, “tamam artık kafam daha rahat, güveniyorum hayata ve yaradana” diyorum ya, tamam çözdüm durumu gibi.. Ve sonra birden küçük bir sarsılışta ne yapacağımı bilemiyorum iyi mi? Biliyorum bunlar yaratıcının sınavları, madem çözdün, hadi burdan buyur, hem de en anlamsız yerinden iyi mi? Bu akşam yaşadığım güvensizlik ve şüphe.. Bunlar da duygu ve çözülmeyi bekliyorlar demekki, tamam, kabul görüyorum bu duyguları, ne istiyorlar anlamaya çalışıyorum, çok abartmadan(bu önemli şu an), sonra biliyorum ki herkes yoluna gidecek. Ya bu olayda anlayacağım güveni, teslimiyeti ya da tekrar deneneceğim yaradan tarafından, tercih benim.. Elimden geleni yapacağım, bir sabah olsun, gözümün önü açılsın daha iyi olacağım sanırım..

günler-mevsimler

Birden farkettim ki, ben şu mevsim geldi, bu mevsim geldi falan diyorum ya, hepsi öylesine.. Aslında bugün birden anladım ki olan şu.. Mevsimlerin günlerin hepsi bir akış, hepsi bir can ve hepsi bir fırsat bana.

Nasıl ki denizdeki balık için su her gün farklı, benim için de gün ve ortam böyle.. Akan bir şey var her günde, her gün farklı bir biçimde.. O gün     akan enerjiye göre, hava yağmurlu rüzgarlı karlı güneşli falan kabul de, hep akan sisteme göre değişiyor bu ve ben de bu akanla değişiyorum. Temelde bir ‘iyilik’ olsa da, bazı gün  daha mutlu, bazı gün daha göz yaşlı olabiliyor. Hepsine kabul ve hepsi nasılsa düzeliyor bir biçimde, zaten kalıcı olan ne var ki bu dünyada. Ve şu gün bu gün değil, mevsimi ne olursa olsun, ‘her gün’ farklı ve paha biçilmez, bir şekilde..

Tabi Şu da var, gün içinde akanın beni şekillendirmesi yerine, bilinçli bir şekilde akanı ben nasıl yönlendirebilirim acaba.. düşünmek ve denemek lazım bunu da..

mevsim-tablosu

ikiden bir olmak

İnsanın doğuşu bile, Yumurta ve Sperm’in yani ikinin, bir olmasıyla oluşuyor. İkiden birin yaratılması, dünyanın düzeni böyle.. illa önce iki olacak, bu ikiden bir olacak ve o bir de aslında yarım olacak.. Bunun için ikinci yarısını arayacak, buldum sanacak, bulamayacak, tekrar arayacak veya bulacak hep aynı döngü.. Bu insanlığın kaderi sanki. Tekle anlayamamak, Bir olmayı anlayamamak, illa bir şeyi karşıtıyla anlamak, bu insanlığın yolu.. illa her şeyin tersi olacak, iyi dediğimde kötü olacak.. güzel deyince çirkin olacak, aşk dedigimde nefret olacak, kadın deyince erkek olacak, gün deyince gece olacak. Kurtuluş yok yani, ikisi de olacak.. İnsan olmak zor zanaat.

Ne yapalım biz o zaman, her şeyin bu gezegende zıttı ile görünür olacağını kabul edeceğiz en baştan, yolu yok. Her şeyin tersinin varlığını kabul ederek ve ortalayarak yapabileceklerimizi yapmak.. Benim anladığım böyle, bu düzenden, kaçarı yok. Çok şiddetli uçlarda direnmenin anlamı yok, ikisinin varlığının farkında ve kabulünde olarak, arasını bulmak ve ne kadar yapabilirsek tabi, bunu  anlayıp yapmak. Benim yol olmaktan anladığım bu, uygulamaya çalıştığım yolum da bu ve hep dediğim gibi olduğu kadar her şey, zorlamak yok.

sperm-and-egg.jpg