Destek..

Eğer kendini desteklemezsen, kim destekler seni? Sadece dikkat et dinle, fark et kendinle ilgili dediklerini ve onların yıkıcı olanını yavaşça düzelt! Şunun gibi düşün, çocukluğunda hep azarlayan bir anne, baba veya öğretmen bir çocuğa ne yaparsa, yıkıcı iç konuşmalarınla da sen kendine onu yaparsın. Ve şunu unutma, sen ne kadar büyürsen büyü, beden daima senin gözetiminde bir çocuk, çocuğunu destekle, varsa hataları düzelt. Bunu yapmazsan bedensel, zihinsel, ruhsal sorun veya hastalıklar çeşitli şekillerde tekrarlar.

Bedenine iyi bir ebeveyn ol, mutlu olmanın başka yolu yok! Beden iyi olur rahatlarsa, zihnin de rahatlar, o yüzden ikisiyle iyi ol. Nerden başladığının da bir önemi yok, ister bedenden ister zihinden ama iyi ol.

Bırakma zamanı..

Bir şeyi bırakmanın en doğru zaman belli; o şeyden tat almadığımız zaman. Tat almadığın şey her neyse, kişi, mekan, iş, hatta yaşam, söylenme ve bırak. Eğer bırakamıyorsan da tahammül ediyor gibi yapmaktan vazgeç, o şeyi veya yeri veya kişiyi sevmeye bak. İkisinin arasında kalırsan arafta gibi olursun çünkü.

Dünyasal şeyler..

Ne zaman canın sıkılsa veya gözlerin dolar gibi olsa, gökyüzündeki sonsuz maviye, ağacın yeşiline, bir otun toprağa ucundan da olsa ısrarla sımsıkı tutunuşuna bak, varsa kuşların sesini duy, dokunabiliyorsan bir şeye dokun, varsa sevdiğin bir kokuyu kokla, ortam uygun değilse o kokuyu zihnine çağırıp kokla ve yanında bir şey varsa yiyecek, durma hemen at ağzına, tadına bak. O zaman bir bakarsın ki daha iyi olmuşsun 🙂 birinden biri mutlaka işine yarar, yeter ki dene, yap. Hayat bu ya işte, bazen zayıf anlarımız olsa da, yine de güzeldir bu göğün içinde yaşıyor olmak, hele de dans eder kıvamda dolaşabiliyorsak.

Geçmiş..

Her tecrübe insanın bir şeyler öğrenmesi, gelişmesi içindir. Tabi doğal olarak olayın içindeyken genelde bunu fark edemeyiz ama önemli olan sonradan da olsa geriye baktığımızda bunları görmemizdir. Yani aslında geçmişe sadece, o zaman anlayamadığımız şeylerin bilgisini almak için bakmak gerekir, o zaman her şey çok daha güzel olacaktır çünkü sebepsiz yaprak kıpırdamaz, ihtiyacımız olmayan olmaz, yaşanıyorsa vardır bizim için hikmeti, güzel tecrübesi, yoksa kesinlikle olmaz. Çünkü zaten geçmiş yoktur, o sadece zihnimizde bilgisini almamız için bekleyen hayaletler gibidir, biz büyüyünce hayaletler yok olur 🙂

Kalp..

Bazen dil dönmüyor hisleri söylemeye, bazen davranışlar yetmiyor duyguları belli etmeye ama iyi ki kalp var, o gerçek yansıtıcı ve ispatsız akar.

İyi ki kalp var, her şeyin doğrusu oradan akar ve o dile, davranışa, yüze yansıyan tek gerçek şey.

Merhamet..

Yaralarınızı sevin, o zaman iyileşeceklerdir. Çünkü yaralar koca evrendeki her kum tanesinin farklı olduğu gibi sizin de farklı olduğunuzu anlamanız içindir.

Çirkin gördüğünüz yerlerinizi sevin çünkü o çirkin görünen yerleriniz sizin her şeyden çok kabul etmeniz gereken yerlerinizdir.

Yaralı veya çirkin ama oradalar ve iş görüyorlar ve yaşamanızı sağlıyorlar. Bir de böyle bakın, kabul et ve yaşa.

Ve işin aslı çirkin veya güzel yoktur, hepsi sadece algıdır, siz öyle gördüğünüz için herkes sizde çirkinlik ve yara görür.

Bedeninizi ve yaralarınızı merhamet göstererek tedavi edin, varlar, oradalar, fiziki yapabileceklerinizi yapın, zihnen olayı algılama şeklinizi değiştirin, yani bir şeyler yapın. Ve her koşulda önce kendinize merhamet edin.

20200525_154953

Gizli..

İçimde her şeyden bağımsız huzur hissettiğim bir yer var. Burayı çoğu zaman ben bile fark etmediğime göre dışarı gizli bir alan olmalı. Hani bir fırtınanın kasıp kavurduğu denizde yok olmadan durabilen dal parçası gibi, içimde varlığını sakince hissettiren bir yer var.