Ben bir dükkanım var sanmıştım oysa yanılmışım, hiçbir şeyin sahibi olamazmışım.
Aylar: Nisan 2017
hiç
Hiç görmemiş, elini hiç tutmamış gibi
Hiç kimsenin hiçbir şeyi olmamış gibi
Her şey sadece hiç gibi..
arası
O hem var gibiydi hem yok gibi.. bense var ve yok arası.. Belki bundandır duygum hep sevinçle hüzün arası.
şanslıyım
O diyorki “Geldin ama şansına hava soğuk”. O anlamıyor, olduğu yer zaten bahar.. Yani zaten şanslıyım çünkü bahardayım..
üzülme
Üzülme! Gece çökünce gönle, gün doğmak üzeredir ömre..
yolcu
Yolcu olduğu için yol vardır.. Yani YOLCU olmak önemli. Yolcu aktif eylemde olandır. Niyetler önemli ama niyet üzerine aktif eylem daha önemli.
Netice yolcu var ise yol var. Tüm yolculara selam olsun, iyi yolculuklar YOLCU 🙂 🙂
korkma
Tam rüzgarın ortasında sakin bir yer vardır.. Korkma..
liyakat
Her yol, yeni bir yol açar.. Layık olduğumuz şekilde yaşama dileğimle.
olan
Olmuş bitmiş bir şey yok.. Olan devam ediyor..
İnsanın lineer düzlemde geçen hayatında geçmiş gelecek ve ŞİMDİ var. Oysa aslında sadece ŞİMDİ’ler var. Şimdiler yani AN yani an’lardan oluşmuş AKIŞ var. Şimdiler an’da oluyor ve bunları bizim beyin yapımız bir düzlemde ardışık görüyor. Tıpkı film kareleri gibi. Anda olan tek tek kareler, ardışık olarak bir düzlemde film olarak devam ediyor.
Geçmiş ve gelecek için görünürde gidip yapabileceğimiz bir şey yok. Geçmiş ve geleceği değiştirmenin yolu şimdiden geçiyor. Çünkü an içinde olan devam ediyor ve AN’lardan başka bir şey yok. Bu durumda şimdi’de yaptığımız her şey, geçmiş ve geleceği tekrar düzenliyor. Çünkü beynimiz geçmiş gelecek gibi görse de olan sadece şimdi.
Tüm öğretilerin söylediği AN’da olmak, şimdiye bakmak bu.
Bu durumda ne geçmiş dediğimiz yaşadıklarımız için hayıflanarak üzülerek yapacağımız bir şey yok. Yok çünkü akış içinde geçmiş yok. Ve gelecek için endişe gereksiz. Çünkü gelecek yok. Gelecek sadece şimdi olduğunda var. Yani sadece şimdi var.
Netice şimdi her şeyi yapabileceğimiz elimizde olan tek an. Yapacaklarımızın abartılı olması gerekmiyor, temiz bir kalple ve saf bir niyetle anın akışı içinde önümüze gelenlerle yaptığımız, hem sıradan hem sıra dışı her şey önemli. Bazen eylem bazen dinlenme ve bazen bekleme dönemlerimiz.. hepsi an içinde. İstesek de hep eylemsiz veya sürekli eylemde olamayız. Eylemsizlik bir süre sonra mecbur eylemle devam eder, tersi de geçerli, eylem eylemsizliğe döner.
Bu durumda beynin zihni geçmiş ve geleceğe her zaman kaçsa da, tekrar toparlayıp, burada olmamız uygundur. Bedenin içinde ve eylemin içinde ve yaptığımız işin içinde ve akışın içinde ve burada olmak.
Herkes burada mı? 🙂 🙂
Yazan: Aydek Sultan Özdemir
kendinize siz sorun..
Geçmiş gelecek ve asıl olan ŞİMDİ. Oturun ve kendinizi bir ağaç gibi düşünün, bacaklarınız geçmiş(eski yaşanılan anılar, kökler, atalar, varsa geçmiş yaşamlar, kafa bölgeniz gelecek (yaşanılacaklar, beklentiler, gelecek yaşamlar, ileri yıllar), bedeniniz şimdi.
Gözler kapalı oturun, derin rahat nefeslerle rahatlayın ve ayaklarınıza odaklanın, sizden geçmişiniz veya kökleriniz rahatlamak için ne ister? Sorun. Cevap bir duygu veya bir iki cümle olur, uzun ve çetrefilli değildir. Bunu hissedin. Mesela bir renk isteyebilir kökleriniz, diyelim mavi, nefesle mavi rengi alın ve bacaklarınıza gönderin veya bir duygu istedi, onu nefesle alın ve köklerinize nefesi verirken gönderin.
Sonra geleceğinize odaklanın, neye ihtiyacı var, aynı şekilde verin.
Sonra şimdiye gelin, bedene kalbe odaklanın, renk duygu sevgi ne istiyor? Tam onu verin.
İçiniz rahatlayınca, genel izlenimlere dikkat edip kısa sürede sonlandırın. Bazen beş dakika veya daha kısa hissetmek yeterlidir.
Ne istiyorsanız önce onu kendinize siz verin.