Ver Allah’ın verdiğine..

Hayallerin olduğunda memnuniyetini göstermeyi unutma ya da teşekkür etmeyi.

Aynı insanlar gibi hayat da verdiğinden mutlu olanı, kıymet bileni, dönüş yapanı sever, değer bilene daha çok vermek ister. Ve şunu da unutma, verilenin küçüğü büyüğü olmaz, yeri gelir aldığın bir elma da büyüktür. Zaten bugün küçük dediğine mutlu olmayan yarın büyük hayalleri olduğunda da mutlu olmaz.

Gelelim bu söze “Ver Allah’ın verdiğine, vur Allah’ın vurduğuna” çocukluğumdan beri duyduğum bu söz bana biraz acımasızca gelirdi. Neden böyle denildiğini hep düşünürdüm, neden onun vermediğine vermeyelim, yani bu iyi durumda olana daha iyi ol, kötü durumda olana kötü ol mu demekti ya da tanrının bir bildiği mi var demekti.

Düşündüklerimden anladığım ise şöyle;

Tanrının verdiği demek sadece maddi şeyler değildir çünkü o herkese bir şeyler verir, kimine daha çok maddi, kimine daha çok manevi gelişkinlikler verir ama mutlaka verir bir şeyler. Yalan söylememek, dürüst olmak da bir değerdir, verilendir ve bunun kıymeti maddi şeylerle ölçülemez, hesapsızdır, kamyon dolusu yükle takas edilemez kıymettir. Yani herkese bir şeyler verir. Önemli olan maddi ya da manevi, sana verilenle ne yaptığın, değer bilip bilmediğin, bildiğini kullanıp kullanmadığındır.

Bazı insanların yapısı ise şöyledir; ne yapsan mutlu olmazlar, ne maddi ne manevi şeyler onları memnun etmez, elindekini değerlendirmez, hep başkalarındaki çok olana bakarlar. Oysa elindekini alsa, onu değerlendirse, memnuniyet gösterse, kendinde olan çoğalır.

İşte, insan bunu anlayana kadar “Ver Allah’ın verdiğine, vur Allah’ın vurduğuna” galiba doğrusu budur. 🙂 Onun bir bildiği vardır çünkü zaten herkese bir şeyler verir. O yüzden sende olanın değerini bilip, değerlendirmek, paylaşabilmek ve bunu yaparken sana verilenin bir lütuf olduğunu bilmek önemlidir.

IMG-20200505-WA0044

Karar..

Hani enerjini daraltıyorsun ya, işte onu yapma. Bırak serbest salınsın enerjin her alanda, yani ruhunu daraltma. Herkes ne düşünürse düşünsün sen psikolojini hep toparla, onlara göre değil, kendine göre kararlarla. Başkalarını umursama, onlar çok önemli değil, olmak isteyen olur yanında. Sadece iyilik ve neşeden şaşma, işte bu hep olsun yanında.

Kovid ve düşündürdükleri..

Koronadan korunmak için 3 şey önemli:

1-Maske

2-Sosyal mesafe

3-Hijyen

Bu işin tibbi yönü ama ben bu maddelere kendimce zihinsel olarak yorum yapmak istiyorum.

İnsan ve dünya ilişkilerinde 3 şey önemli:

1)Maske yani ağzın kapalı olması, bunun bize düşünsel olarak anlatmak istediği ne olabilir?

a- Az ve temiz ye 🙂 yani bedeninin ihtiyacı olanı bedene al, beden kabını gereksiz ıvır zıvır çöple doldurma.

b- Düşünerek, süzerek konuş, diline her geleni söylemek uygun değil 🙂

2) Sosyal mesafe; yani sen varsın ve başka insanlar ve başka canlılar, dünya var. Kendini fark et, koru kolla ve diğerlerini de fark et ve kolla. Bir var, yani ayrısın ama bütünü temsil ediyorsun. Birde bir sorun varsa bütüne yansır, bütün de hastalanır. Bir yansıma, bütün genel. Hem ayrı hem aynı. Sen her şeyle bir değilsin ama bir şekilde birsin. 🙂

3)Hijyen (sağlık bilgisi, hıfzıssıhha, sağlık koruma) yani bedenini temiz tut, elini, vücudunu. Ve şunu hatırla; beden, zihin ve düşüncelerin yansımasıdır. Bu durumda hijyen, temizlik konusu zihinsel olarak şöyle; zihnini temiz tut, o zaman bedenin de temiz ve sağlıklı olur.

Zihnin temizliği içinse, dedikodu haset fesat kıskançlıkla uğraşma, eğer bunlar sende varsa ki insanız bazen olabilir, o zaman dışarıdakiyle uğraşma, bu konuyla içsel olarak uğraş, çalış, yani neden kıskanıyorum, neden bu durum böyle hissettirdi? Tefekkür. Hissettiğin duyguyu bastırma çünkü bastırılan ya olmadık bir anda dışarı fırlar ve rezil eder insanı ya da dışarı çıkamaz içeriden hasta eder bedeni. O yüzden bastırma ama üzerinde düşün bunların. Düşüncelerin, zihnin, dilin temiz olursa, onların yansıması olan bedenin de temiz olur. Bir de bu açıdan insanlık adına düşün olanı.

20180930_174411

Gözyaşı..

İçimde ince ince akmak isteyen gözyaşı, sana izin vermeyeceğim bu gece. Ya hissettirmeden buharlaşıp çıkacaksın dışarı ya da içe dönüp kan damarlarına karışacaksın diğer sıvılar gibi. İçimde gizlice akmak isteyen gözyaşı, sana izin vermeyeceğim bu gece.

Emek..

-Mış gibi değil gerçekten emek verdiysen korkma, mutlaka emeğin karşılığı gelir. Neden? Çünkü bir şey yapmak için enerji harcarsın, yani ATP ve o harcadığın ATP yani enerji işe dönüşür. Sen enerji kaybedersin ve kaybettiğin enerji iş olur. Bu arada sende boşalan yere tekrar enerji dolar. Bu fizik yasasını dene, ürettiğin zaman enerjin artar. Hiçbir şey yapmadan, üretmeden geçen gün enerjin düşer. Yani dolarsın ve verirsin ve sonra tekrar dolarsın. O yüzden emek vermekten korkma, emeğin mükafatı bildiğin bilmediğin her yolla olur.