Hasta insanın psikolojisi normal değildir. Özellikle hastalığın akut yani aktif zamanında. Daha sinirli, şüpheci, kinci, alıngan, hassas vs olabilir ve hissedilen duygular hastalığın olduğu organa bağlıdır.
Normalde organlar, hücreler, bedenin genel sağlığını korumak adına, gün içinde oluşan biyolojik sorunları çok çalışarak tolere eder çünkü beden yaşamdan yanadır, beden yaşamdır.
Ama yıllar boyunca devam eden, kronikleşen, bedenin karşılayamayacağı miktara gelen zararlar, bir gün organ hasarı veya hastalık olarak kendini belli eder. Artık insan hastadır.
Hastalık bedene zararlı maddelere, toksik duygulara maruz kalma süre, miktar veya sıklığına göre tolere edilebilir. Her toksik madde veya duygunun temizlenme sınırı vardır, yani sınır aşılmadan arınmak gerekir.
Aslında hastalık fiziksel veya zihinsel yoldan gelebilir. Bazen madde ruhu bazen ruh maddeyi etkiler ve zamanla ikisi de birbirine dönüşür.
Yani her zaman toksik maddeler hastalık yapmaz, bazen aşılamayan toksik duygular, kişiler, mekanlar, durumlar bedende hastalık yapar.
Mesela her zaman sigara akciğer, mesane veya böbrekte hastalık yapmaz.
Kederin aşırısı akciğeri hasta eder. O hastalığın adı bazen tüberküloz, bazen pnomoni, bazen astım, bazen akciğer kanseri olur.
Her zaman tütsülenmiş gıdalar mide de hastalık yapmaz. Bazen hazmedilememiş olaylar, kişiler mideyi hasta eder ya da aşırı düşünce ve obsesyonlar, şüpheler dalağı hasta eder.
Ya da bastırılmış ya da açık edilmiş öfke karaciğeri hasta eder.
Kabulde zorlanma veya alınganlık safrayı hasta eder.
Neşesizlik, hayatı hep sevinçsiz yaşamak kalbi yorar, hasta eder.
Kalın bağırsakları da akciğer gibi keder ve bırakılamayan duygular hasta eder.
Çözülmemiş korkular böbrek ve mesaneyi hasta eder.
İnsan gün içinde çeşitli zararlı etkenlerle karşılaşır ve arınma her anın içindedir. Arınma tefekkürle olur, normal düşünceyle değil. Her gün olan şeyler ve onlara verdiğimiz anlamlar, hayatı güzel görme alışkanlığımız her şeyi etkiler.
Günlük hayat içinde her şey kontrolümüz altında değildir, kontrol edebileceğimiz şeyler olduğu gibi, en az onun kadar kontrolsüz bir alan vardır yaşamın içinde, o yüzden bakış açımız önemlidir.
Bazen insanın yapısı olumsuza daha meyillidir ve maharette burada başlar, yani kendinde olanla çalışma ve onu dönüştürme ve bu konuda son nefese kadar pes etmeme, işte asıl yaşamak budur.
Ve işin aslı insan dünya hayatı içine girdiği andan itibaren zaten hastalığın içindedir çünkü dünya dualitenin, ikiliğin olduğu bir gezegendir. Karanlık aydınlıkla, nefret sevgiyle, kadın erkekle, gece gündüzle dengelenir yani her şey zıttı ile muhkemdir, dünyanın kuralı budur.
Uygur tıbbında her organın duygusu vardır, bunun aşırılaşması, ters yönde ilerlemesi hastalık yapar. Duygular da ikilidir, tüm dünya gibi.
Ve konu hiç öfkenin, kederin, korkunun olmaması değildir, tabi bunları aşan insanlar olabilir ama genel insan böyle değildir. Öfkeyi, kederi, alınganlığı yaşar. O yüzden olduğu kadar çözmek, arınmak esastır.
Arınmak doğru yoldan yürümektir. Öfkenin aşırısı karaciğere zarardır, hücreleri bozar, organ hasta olur. Hastalığın adı farklı olabilir, siroz, kitle, kanser, kist vs ama çekirdek sorun aynıdır ve o duyguyu karaciğerin ne oranda tolere ettiğiyle bağlantılıdır.
O yüzden kirlenmek doğaldır çünkü dualite var, hep temiz olunmaz ama bunun temizlenmesi de var çünkü dualite var, her şey çift yönlü.
Nasıl kirlendiğimizde yıkanıp arınıyorsak, duyguların mekanların insanların toksik etki yapanlarından da arınmak gerekir. Ve bu bir kereye mahsus değil, yaşam tarzı, prensibi olması gerekir. Nasıl ki bir kere banyo yaptın diye tüm ömür boyunca o yetmez ise, insanın ruhsal arınması da öyledir, zaman zaman dönemsel arınma gerekir, yani kirlendiğini hissettikçe.
Ve yapabildiğin kadar zararlı etkenlerden uzak durma, enfekte ortamlardan uzak durduğun gibi enfekte insanlardan uzak olmak gerekir ve kendiniz de enfekte insan olmayın.
Nasıl yapacağım diye sormayın, şüpheye hiç düşmeyin, hayatta emeksiz bir şey yok, olduğunu sandıklarımız yanılgı, vardır onun da bir arka planı.
Nasıl mikroplu ortamda olmak istemeyip oradan uzaklaşıyorsanız, aşırı öfke, alınganlık, keder vs içinde de olmayın. Hapşıran veya açık yaranın farkında olduğunuz gibi, kederinizin farkında olun ve onu görün, bastırmayın. Neden kederliyim? Diye sorun kendinize, fark edin, yapabileceğiniz çözümleri yapın. Hayat her zaman kolaylık içinde yürümez, bazen riskleri, zorlukları göze almak gerekir, hatta hayat cesarettir, adım atmaktır, çözüm için adım atın.
Hesap vereceğiniz tek merci vicdanınız, başka insanlar, boş laflar değil. Bu bedende yaşayacağınız tek hayat bu, başkalarının hayatı değil, işte o yüzden onu hakkıyla yaşamak önemli. Ve hakkını veremediğimiz anlarda konuyu ortaya alıp, çözmek, düzeltmek gerekli.
Kimse kimse için bir şey yapamaz kişi kendi yapmayınca, iyi insanlar sadece istersen söyler, destekler ama yapan her zaman kişinin kendisi.
Arın toksik maddelerden, mekanlardan, insanlardan, duygulardan, her gün olduğu kadar. Zaten hayat bu değil mi? Her gün bir miktar, tedaviye giden yolun dozu bu. İrade göstermek ve yapmak, emek vermek, arınmayı istemek ve çalışmak. Öyle biri falanca terapiyi yaptı, artık daha neşeliyim, hayat bolluk içinde falanla olmuyor bu iş, hayat zaten sonsuzluktan gelen ve bol olan, sonsuz dar olur mu? Dar gören, dar olan insan. Ve hepimizin deneyimi, öğrenecekleri farklı, o yüzden kıyaslama, sadece kendi yolunda yürü.
Her zaman kendine katkı bütüne katkı, iyi hisler üretmen etrafına da fayda çünkü duygular yansır. İyi veya kötü, ne yansıtacağın ise senin seçimin, yani özgür irade.
Sorunun neyse onu kapama, dayanamayacağın noktaya kadar bekleme, her gün bir parçasını çöz. Tefekkür et, neden o duygu, olay, kişi seni etkiledi?
Kederlenmek, yaşamdan mutsuz olmak çare değil, kederin seni yıkabilecek gücünü unutma.
Ne yap yap kalbinde neşeye yer aç hayatında neşeye yer aç, hayat bir oyunsa ki kadimler öyle diyor, vardır bir bildikleri, yapabileceklerini yap, yani aktif eylem ve yapamadıklarının içindeki güzelliği de gör.
Ömür deneyim için, o deneyimi neşeyle geç.
Elinize, yüreğinize, ruhunuza sağlık😊
BeğenLiked by 1 kişi
Sağolun Aylin hanım🙏 sizin de güzel yüreğinize sağlık💕
BeğenLiked by 1 kişi
Cook güzell👏👏
BeğenLiked by 1 kişi
Çok sağolun 🙏
BeğenLiked by 1 kişi
Aydek Hanım bu biri birinden değerli ve aydınlatıcı bilgiler için ben de teşekkür ederim. Emeğinize sağlık.
BeğenLiked by 1 kişi
Süleyman bey sağolun varolun, ben de sizin paylaşımlarınızdan çok faydalanıyorum.
BeğenLiked by 1 kişi
Sağlık konulu yazınızı ilgiyle okudum.
İletiniz sabah yeli estirdi gönlümde
bülbül öttü gülümde
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkürler.
BeğenBeğen
Günaydın,
Size nasıl abone oldum hiç farkında değilim :)) büyük bir ihtimalle insan olma çabamın bir hediyesi olmalı.
Yazılarınız iyi geliyor, çok teşekkür ederim 🙏 💗
BeğenLiked by 1 kişi
Ne iyi etmişsiniz😊 çok teşekkür ederim varolun 🙏🌷
BeğenBeğen
Çok aydınlatıcı ve ferahlatıcı bir yazı. Elinize, bilginize sağlık.
BeğenLiked by 1 kişi
Sağolun varolun
BeğenLiked by 1 kişi