O: Bir sonsuz boşluğun ortasında yüzmek, her şey olabileceğini bilmek ve hiçbir şey olamayabileceğini bilmek. Sonsuz olasılıklar ve hepsini seçebilirsin. Ve illaki seçersin. Bunu bilmek. Seçtiğin olmak. Yani seçim. Yani bu kararın senin olması.
Gerçek bir seçim. Şimdiye kadar olanlar gibi değil. Neden değil. Çünkü net ve açıksan. Kafan ferahsa. Seçimlerinde net açık ferah olur.
O zaman buyur bakalım. Seç ne uygunsa. Bu evrende her şey sende başlıyor ve sende bitiyor. Bunu tüm varlığında hisset önce. Sen ne istiyorsun ki o olsun. Neyi tercih edersin. Net ve açık. Hayatında ilk defa. Kaçak davranmazsan (eskiden olduğu gibi), sen ne olmayı istersin.
Buyur. Sonsuz olasılıklar, sonsuz fırsatlar ve sen. Karşı karşıya. Bugünden sonra hep böyle. Bu sonsuzluğun ortasındasın. Ya o ya bu ya şu ya öbürü sonsuz kere ya. Sen seç ve uygula. Neyi seçersen, desteğin orda. Bunu hiç merak etme.
Bakalım nasıl seçimlerle neyi üreteceksin. Seçen sen olunca, olmayan için ağlayıp zırlamak yok.
Çok şanslısın bu günden sonra. Buyur bu sabahtan başla.
Ben: Tamam
O: Bu sabah bu tamamla, artık eskiye dönüşün olmadığını anla. Bitti bu bağ. Artık ya böyle, seçer ve yaparsın. Ya da her şey eski tas eski hamam. O zaman bana bir şey söyleme. Dırlanma sorma. Sonsuz boşluk ve fırsatlar senle. Her durumda yanında olurum. Merak etme. Sadece şikayetlerini dinlemem. Benden çözüm bekleme.
Sadece seçim gücünü kabul edip alırsan desteklerim ben. Öbür türlüde yanında olurum. Seni seyrederim sadece.
Sonsuzun ve sonsuz içindeki her şeyin ve benim desteğim sadece ‘kendi’ seçim yapabilene. Tamam. Bu sabahtan sonra ilişkimiz sadece böyle. Bunu bil.
Ben: Tamam
O: Kararın ne..
Ben: Bana zaman ver..
O: O zaman tanındı sana. Son 6 yıldır bu tanınan zamanı kullandın sen. Bu sabah. Sana tanınan bu süre doldu. Bunu anladığın için. İlk defa sabahın bu köründe “O ve Ben” deyiz bu an. Ya o ya bu ya şu ya öbürü ya… Sonsuz sayıda ya seçeneği ve sen varsın orada. Bu kadar net her şey. Artık ne bizi ne kendini oyala. Oyun bitti. Net ve kesin. Arası yok.
Ben: (uzun sessizlik ve düşünme).. Tamam.. Bırakıyorum kendimi bu sonsuza. Ve bıraktım.. Haberin ola. Yani benim haberim ola..
O: Seçim yaparken telaşlanma, sakince bekle, acele etme..
Ben: Ne telaşı.. telaş yok burada..
O: Güzel sen anla diye, o kelimeyi kullandım.
Ben: Merak etme anlıyorum artık ben. Kelime seçmene gerek yok bana. İçinden geleni bana direkt söyle. Bundan sonra benden böyle..
O: Ne yapıyorsun, neredesin..
Ben: Şu anda hiçbir şey yok. Bir karar yok. Bakıyorum sonsuza, bu ana.. Bu işte..
Geç veya erken yok burada.. Uygun an var.. Burada sadece ‘Ben’ varım.
Gidiyor musun?
O: Gitmek demeyelim, görev değişimi zamanı gelecek. Sadece belli bir mesafede olacağım.
Ben: Hoşça kal yok, görüşürüz yok burada.. Tamam.. Ben bir merkezim ve sen belli bir mesafedesin bana, yörüngemin hemen dışında.. Sonra gideceksin, uygun anda. Farkındayım.
O: Gitmek demeyelim, görev değişimi zamanı gelecek. Ve doğru.. Tam uygun anda..
Ben: Tamam
O: Tamam.
Ben: Uzun zamandır. İlk defa. Bu sabahta. Sadece ben varım.
O: Doğuşundan bu güne. İlk defa. Sadece Sen varsın bu sabahta. Güzel.
Ben: Güzel.