müzik terapi

Bu hafta sonu Uyanış fuarında bir şifacı ile çalıştım. Daha doğrusu o benimle çalıştı. Sabah yılbaşı alışverişi derken, fuara gelişim öğleden sonrayı buldu. Bana o şifacı müzik terapistini söyleyen ve mutlaka gel diyen sevgili arkadaşım Aytanga ‘erken gel, almayabilir, yoğun oluyor’ dedi. Nitekim haklıymış. Züleyha Abdullayeva hanımla tanışayım diye yaklaştım hiç oralı olmadı bana (hem de bana..)
Ben: seans isteyebilir miyim sizden
Şifacı: doluyum, kartım var, kartımı alın sonra gelirsiniz (o akşamda gidiyormuş zaten)
Ben: Tamam peki, sonra yerinize uğrarım belki (kartı aldım tabi ve karta bakmadan), yeriniz nerde acaba..

Şifacı: Selçuk’tayım
Ben: (zihnim Ankara’da Selçuk hangi tarafta diye arıyor o ara)  orası nerde acaba..
Şifacı: Izmir’ deyim
Ben: Aa o zaman gelemem ben
Şifacı: Ee o zaman bırak kartımı (sertle, tatlı arası, bilemedim yani)
Ben: Tamam o zaman  (kartı bıraktım tabii)

Bir yarım saat sonra o bana bakındı ve ben hemen koptum geldim yanına,  daha önce denememişim ya meraklı,  o dedi ki ‘alacağım seni seansa çok ihtiyacın var’, bildi valla, kıyamadı bana.. Tabii bir de dedi ki arkadaşların seni çok seviyor şanslısın, dünden beri söylediler geleceğini  (Aytanga teşekkürler).
Netice sanırım bir 10 dakika sohbetten sonra beni bir koltuğa uzandırdı. Ben teslim, hazırım deneyime (burası bildiğim şeyler aslında, çok bilmişim diyorum ya) nefes almamı isteyerek ve dokunarak beden üzerinde olumlamalar yaptı. Tabi ben hazırım ve biliyorum bedenimin ruhumun sorun olarak gördüklerini, biliyorum çıkmaz gördüklerimi, terapi sırasında onun deyimiyle ‘yaralarıma dokunulduğu’ için ben sürekli gözyaşı selindeyim. Biliyorum kendimi daralttığım alanları, hep diyorum ya bilmek başka, çözmek başka aşamalar..

Neyse ben uzanmış sakince ıslak gözle beklerken o kalktı ve piyanosunun başına geçti ve terapinin en zevkli kısmına geldik. Senden edindiği, bedensel titreşime göre, akışta aldığı izlenime göre sana şifa olacak doğaçlama bir müzik çalıyor terapinin devamında.. işte bu muhteşem keyifliydi. Gözyaşlarım neşeye dönüştü. Neyseki Sağolsun Esra müziğimi kaydetmişti. Müzik bitince Züleyha hanım yanıma döndü ve biraz daha konuştuk, vedalaştık. Bana söyledikleri çok doğruydu ve dediğim gibi biliyorum bunları aslında, ne dediği ve önerileri bana kalsın tabikii..

Züleyha hanımın müzik terapisi şöyle; seninle konuşurken ortak akıştan, senin titreşimini ve enerji bedeninin titreşimsel sorunlarını algılıyor. Ve piyanonun başına geçince, kendiliğinden tuşlarla müziğe döküyor. Müzik kendiğinden akıyor, kişiye ayna oluyor, kendinde görmediğin şeyleri farkediyorsun. Müzikteki titreşim kişinin, enerji bedenindeki titreşimi düzenliyor ve enerji bedeninde  denge oluşunca muzik kendiliğinden bitiyor.

Züleyha hanım, Azerbaycan’da güzel sanatlarda okumuş bir muzikolog..
Yaptığı çalışma aslında ‘Sana seni çalayım’ ve gerçekten en etkileyici kısmı da bu.. Birden dinlerken o müzikte kendini buluyorsun, çok keyifliydi yanii..

Tabii sana özel öneriler ve bilgiler veriyor.. Bu kısım ve muhteşem müziğim bana sır kalsın artık, azıcıkta sırlı olayım yahuu.. Kendi bedeninin müziğini dinlemek isteyenlere tavsiye olunur bu terapi ve sonrasında ‘iyilik’ halinde bir artış oluyor. Ee ben zaten hazırım “iyiliğe”, sorun olarak konuştuğum konunun bedenimdeki gerginliği hafifledi sanki.. İnsanın kendine özel müzik gibisi yok valla..

20151227_161231-1

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s