Ahh nasıl da ağlayasım var bu sabah
ama güne yazık olur böyle ağlamak.
Olmaz!!
Artık olmaz böyle şeyler için ağlamak.
Her zaman arkamızda olan koca bir düzen var,
onu yok sayıp ağlamak olmaz.
Eskiden olurdu ama artık olmaz!!
***
Yine de biliyorum ki bu sabah,
çok ağlayasım var.
Hem zırıl zırıl ağlamak,
hiçbir şey bilmiyor gibi ağlamak,
her şeye yeni başlamış gibi
ama artık olmaz!!
Yapılmaz.
***
Önce bir ben varım.
Bunu iyice anlarsam hiçliğimi belki anlarım.
Önce ben varım.
***
Hakikaten de,
insan saçma şeyler için ağlarken
ne kadar çirkin
ve gülerken ne kadar güzel.
İnanılmaz.
***
Saçma ağlayışlar diyorum çünkü
orada egosal dirençler var.
İnsanı aşağı çekmek isteyen bahaneler.
Ama bir de hep iyi olmanı isteyenler var.
İşte bunu bilince olmaz!!
***
Böyle dibe batma isteği anlarında iki yol var;
ya bırakıp batarsın dibin dibine,
sonra pişman olsan da olmuştur bir kere ve
bu kez de toparlanmaya çalışırsın.
Yolun biri bu.
***
Diğeri hiç girmemek bu oyuna,
dahil olmamak,
ne yapıp edip o kurgudan sıyrılmak.
Çünkü buradayım,
ben varım
ev boş değil,
evin bir sahibi var.
Onu hisset, bunu anla.
***
Yok ki hiçbir şey,
Kimse sana hiçbir şey yapamaz,
kimse kimseyi değersizleştiremez,
sen istemedikten sonra.
Peki ya sen,
sen neden değersiz hissedersin bazı zaman?
Düşün istersen.
***
Bildiğimi söyleyeyim o zaman:
Zamanın bir yerinde
belki çocuklukta, belki az büyüyünce
bir şey yaşanmıştır,
olmuştur bir şeyler
ve o olduğunda
sen kendini hatalı bulmuşsundur.
Muhtemelen yaptığın, kendi vicdanını rahatsız etmiştir.
***
Vicdanın sesi her zaman güçlü değildir,
bazı dönemler o hiç duyulmaz, bir fısıltı gibidir.
İşte öyle anlarda,
o fısıltı hiç duyulmamıştır.
***
Belki küçük bir şeydir o yaptığın ama
bilinçaltın onu devleştirir.
Büyüt büyüt taa Fizan’a kadar büyütmüştür.
Onun işi bu; olayları büyütmek
ve konu büyümüştür.
O yüzden bilinçsizce kendini değersizleştirir, cezalandırırsın.
***
Birinci yol, kapılıp gidebilirsin.
Ve ikinci yol:
Herkes bir şeyler yapar, yaparken hatalı yapar, vicdansız yapar
ama olan bitmiştir.
Şimdi yapacağın bundan öğrenmektir.
***
Olan oldu, geçen geçti,
bir sorumluluğun yok.
O kadar biliyordun,
ondan öyle yaptın.
***
Ve hiç unutma;
aslında bir anlamda
o yaptığın şey, karşı tarafın yapılmasını da istediği şeydir.
Onunda ona ihtiyacı vardır.
Yoksa olmazdı o şey,
olamazdı.
Anahtar kilide uymazdı.
Uyduğuna göre;
olan, o zaman için uygundur.
***
Hem o zaman da vicdan daha sesli uyarabilirdi
ama fısıltıyla söylendi.
Yani onun sorumluluğu da var.
Her şeyi bedenli sen mi bileceksin?
Neticede büyük sistem için her bedenli insan,
bizim çocukların yaptığı şeyleri görmemiz gibi
görülür başka alemde,
yani bilinçsiz.
Bedenli insan bir bebektir, bilen alemin gözünde.
***
Ee bu durumda,
o yanlış yaptığını düşündüğün şey için,
şimdi vicdanın seslenince bilinçaltın onu büyüttü ya
oysa;
yok öyle bir dünya!
Burada sen kendi cezanı kendin kestin.
Kendini cezalandırdın,
bilmeden razı oldun.
Bilinçsizce razı oldun.
Oysa olma!
***
Sen bir temsilcisin.
Temsil ettiğin makam değerli,
o makamın ifadesisin.
Zamanın bir yerinde yaptığını düşündüğün şey için kendini cezalandırma,
ezdirme,
değersizleştirme,
sen değerlisin!
***
Öyle herkesin dediği gibi lafta değil,
“Her insan değerlidir, değerini bil” değil.
Sen değerlisin çünkü
bedenin değil,
temsil ettiğin makam değerli.
***
Kendini cezalandırma
çünkü sen bir aracısın,
bedenli halin bir aracı.
***
Bağlı olduğun sistem sana artık kendini hissettirdiği için
olmayan suçu üstlenip,
suçlu psikolojisinden çıkamayıp
kendini cezalandırıyorsun,
hem de bilinçsizce.
***
Oysa rahat ol
hepsi geçti.
Sen bir kulpsun,
bedenin kapı,
kapıyı açacak o
ve artık o kapı açıldı.
Kilit kapıyı açtı.
Şimdi tam zamanı.
***
İnsanların cinsiyeti işi eşi ailesi eğitimi mesleği şekli hep önemsiz bahane,
yani dünyasal işler.
O da gerek tabii
ama kapıyı sana açan onlar değil,
evin sahibi başka.
O bu etiketlerden bağımsız
ve o her zaman değerli
o vicdanın sahibi.
***
Sakın sen kendini cezalandırma
kurban psikolojisi dönemi bitti
sen hayatı güzelleştir
önce kendine hayatı güzelleştir,
sonrası zaten iyi.
***
Vicdana aykırı yapılan bir şey varsa
cezayı çekecek bir makam vardır.
O güzel ev sahibinin kendisi
çünkü senin aracılığında dünyayı o öğreniyor.
O zaman bilememişti
artık biliyor merak etme
o da öğrendi.
***
Kendini suçlama
elinden geleni iyi yap ve hayata bırak,
emek ver ve bırak,
güzel ol ve bırak.
Kimseyi kendinden üstün bilme.
Bedenler bir
ev sahibi bir
şu anda farklı görünse de öğrenci öğreten bir.
Suç yok
ceza yok
sadece arınmak var.
***
Zamanı gelince
arıtan ateştir.
Ateş ustadır,
ondan geçen yanarak arınır.
İçsel dışsal ateş
işte o arındırıcı.
***
Ateş rehberdir,
tıpkı suyun rehberliği gibi.
O zamanı gelince yanar.
Temizliği bitince şiddeti azalır.
Sakın merak etme..
***
Hem şunu da unutma;
hafif bir ateş,
hani çok eskiden köylerde olurdu ya
gözle görülmeyen, kıvılcımsız ateş
o belki de kor,
işte o;
bedeninin en temelinde
yani kök yerinde
sessizce hep yanar
zaten yanması da iyidir
ufak mikropları kırar
ve hayata tutundurur seni.
***
Bedeni mikroplar talan edince
o küçük alev yangın yeri olur
tüm benliği, bedeni sarar
ve illa ki mikropları kırar.
O yüzden merak etme
ateşte kırılan mikroptur
ev sahibi değil.
***
Sonra zamanla
ateş kül olur,
kül topraktır aslında,
sonra toprak sıkılaşır
metal olur o,
sonra metal erir su olur
ve su besler, ağaç olur.
***
Ve hava
her aşamada olayın içindedir
bilgiyi iletir,
birinden diğerine geçirir.
En sonunda ferah bir nefes aldırır.
***
Bu döngü bitmez.
Yeni öğrenilecekleri tekrar başlatır..
***
Hayat işte
alem işte
yaşam bu işte.
***
Sakın korkma!!
Kurulu bir düzen var.
Yoldan çıkmaya niyet etmezsen,
düzen seni hep toparlar.
O yüzden merak etme.
***
Cezayı hak etmiyorsun,
sadece öğreniyorsun
herkesle birlikte.
***
Sen iyiysen
dünyan iyi
o yüzden dik dur
iyi ol..
Vakit sorumluluk alma vakti
buna gücün var.
Anahtarsın dedim unutma!
***
Kapıyı açabilirsin
kapının girişi sende
uygun şifreyle
kilidi çevir.
***
Haydi hep birlikte
çünkü bitti hepsi..
Eski bir yazı ve uzun bir yazı 🙂 bugün paylaşmak istedim. Yani bugün ağlayasım falan yok 🙂
BeğenLiked by 3 people
bende diyorum maniye ne oldu 🙂 kıtlık günleri de geride kalmış diyorlar.
BeğenLiked by 2 people
🙂 🙂
BeğenLiked by 2 people
Hayata ve dört elemente bir başka bakış açısı katmışsınız,yüreğinize sağlık.Ağlamak güzeldir.(Sezen Aksu)
BeğenLiked by 2 people
Sevgili Oğuz bey sağ olun var olun.
BeğenLiked by 1 kişi
Degersizlestirdigim kendime aglamak istedigim bir sabahta iyi ki paylasmak istediniz bu yaziyi😊cok hoş ve beni gülümsetmeyi basaran bir yazıydı..keyifle okuttugunuz icin cok tesekkurler..guzel yureginize saglik..💖
BeğenLiked by 2 people
Ne mutlu 🙂 dokunabilmek ve o dokunmayı hisseden bir kalbe sahip olmak. Güzel yorumunuz içi ben teşekkür ederim, sevgiler ❤
BeğenLiked by 2 people
insan hisleriyle güzel….
BeğenLiked by 2 people