Kalbim bir şeyi istiyor veya tam istek diyemeyeceğim ona da, belki bir şeyi hatırlatıyor bana.. İçimin hoşuna gidiyor bu hissettigim şey, bir mutlu hissediyorum o anda..
Zaten bu his belli belirsiz geliyor ve içimin hoş hissettiği o anda, birden zihnim devreye giriyor. Başlıyor konuşmaya ‘Saçmalama, nasıl olacak o, bir akıllı ol Aydek, ne zaman büyüyeceksin sen haa, kızım kendine gel’ ( böyle azarları da var, ara ara).
Gönlümden gelen ‘his’ o anda tekrar devreye giriyor, belli belirsiz bana ‘Ona aldırma, nasıl olur diye düşünme, uygunsa gelir nasıl olsa, nasıl ne zamana takılma, oluru varsa olur, yoksa salla’ diyor. Bu belli belirsiz bir his. Bu his geldiği zaman hissettiğim, sevecenlik sevgiyle, kabulle sarmalanış sadece..
Netice olan ise, aradan bir süre geçiyor, ben o içimin istediğini düşünmüyorum aslında, sadece kalbimde o isteğin tadı kalıyor veya keyfi.. O keyif hissini kalbim, zihnim unutmuşken de hatırlıyor ve içinde tutuyor galiba..
Bir zaman sonra bakıyorum, o hayal meyal istediğim şey, hayatımda.. Ve hiç zorlamadan, kendiliğinden geliyor önüme iyi mi? Bence iyi tabi ki de.. Keyfin kabulü, sanırım böyle işte..