Elma ağacı..

Elma ağacının çiçeklerine bakıyorum da, beşli pembe beyaz çanak yaprakları nasıl güzel, hayranlık verici. Sonsuza kadar kalsın istiyor insan. Fakat yine de ağaç o güzelliklerinden vaz geçebiliyor, çiçekleri bırakınca gelecek meyveler için. Ürün, verim, kendini gerçekleştirme, hayatın temel içgüdüsü, hep bir sonrakine evriliyor hayat. O yüzden günü gelince bırakman gerekenlerden korkma, hepsi döngünün parçası ve bir aşama. Sabırla çiçeklerini bırak ki elmalar görünür olsun.

Hayatın neşesi..

Hayat neşesi olsun, gerisi boş. Sağlık tabi ki en önemlisi, ötesi beynin gelir geçer oyunları, gerçek değil, mutlak hiç değil, toplumun dayattıkları. Bir düşün, bunların ne kıymeti olabilir? Kısa olsan ne olur, uzunsan ne fark eder, şişmansan, yavaşsan, gençsen, yaşlıysan falan filan, ne önemi var? Önemli olan hayatın neşesi içimizde olsun, onunla iş yapalım, bir şeylere faydamız olsun, olabildiğince iyi insan olalım, bu yeter. Sayılar, şekiller hep değişir, kalıcı olmayana saplanmak ne amlamsız, boş işler. Desinler boş ver, sen sadece sana özgü yolda yürü, hayat neşeni koru yeter. Başkaları çok da önemli değiller, onlar da geçiciler. 🌳

Yaşamak..

İşin aslı anneniz, babanız, falancanız her neyse işte, bunlar nasıl olursa olsun, ne şekilde doğmuş büyümüş olursanız olun hiç fark etmez. Bir bakın insanlara, herkesin kendince var travmaları, zorlukları. Çünkü bu dünyanın kuralı, yok olan insan olmaz.

Bu durumda anneniz babanız veya falancanızla uğraşmak yerine ya da ne derbeder çocukluğum, evliliğim falan oldu yerine, bu sorun gördüklerinizi başkalarının yöntemleriyle çözmek için para, zaman, enerji harcamak yerine, bunların insan olmanın getirileri olduğunu görün. Yaşadıklarınızdan, duygularınızdan kaçmayın, üzerine düşünün, hikmetini görmek için çalışın. Ve geriye baktığınızda; aman ya, herkesin var bir yaşanmışlığı, hayat bunları uzatmak için değil, yaşamak için deyin ve yürüyüp, devam edebilin. Çünkü yaşamak, insan olmak böyle bir şey işte, herkesin var bir geçmişi ve geleceği de siz daha güzel inşa edin

Sadelik..

Bu dönemde dünyada o kadar çok bilgi var ki, kimi doğru kimi yanlış, kafa karıştırıcı ama pek çok bilgi ve hepsine ulaşma kolaylığı. Ve artık insanoğlu ha bire bu bilgilere ulaşıyor, okuyor, izliyor ama yine de kendine yol bulamıyor. Yani kafa karışıklığı. Bakıyor, donuklaşıyor, uygulamıyor, hareket etmiyor. Oysa önemli olan sadelik, iyilik yani iyi hissettireni yap, sade yap, karmaşıklaştırma kolaylaştır. Yani eskilerin hep dediği gibi; iyi düşün, iyi ile yoğrul, iyi ol.

Kendine bak..

Her insan bir dünya, sen de bir dünyasın, bu yüzden kendi dünyan varken başkalarınınkini kurcalama. Her ne yapacaksan kendi aleminde yap; değiştir, dönüştür, yeniden şekillendir, anla, çöz, düzelt vs, yani kendini şekillendir. Bırak herkesi kendi dünyasına, haklarında konuşma, merak etme, kurcalama onları, sen çok iyisin de sıra onlara mı kaldı?