Maya, Rüzgar ve Ketu

Ketu: “Niye sıra sana gelmedi, senden başka uğraşacağın ne var? Kiminle olursan ol, sıra sende olsun. Nasılsa kendine geleceksin, o vakit hiç dışarıda yorulma Maya.”
O gece bol bol sohbet ettiler, Ketu nihayet tohumlardan ve o kasabadan bahsetti. Tohumlar pek çok bölgeden topladığı yerli tohumlardı ve çok kıymetliydi. Zamanla onları gerçekten devam ettirecek insanlara dağıtacaktı.

***
Sabah erkenden uyanıp tepenin üstündeki kayalıklara doğru yürüdü, baharın ilk günlerinin olanca güzelliğini seyretti. Dönüşte Maya: “Aşağıdaki çalıların sonunda, çiçeklenmiş iki badem ağacı gördüm, öyle güzellerdi ki, tam baharı yaşıyor gibi. Sonra yaklaşınca baktım bademlerden biri çok yaşlı, bilmem kaç yaşında, diğeri genç bir ağaç. Yaşlı bademin gövdesi sanki yaşlı bir insan gibiydi, kalınlaşmış, kabuklaşmış, üzerinde yumrular vardı, genç bademin gövdesi pırıl pırıl. Ama biliyor musun Ketu? Başımı kaldırıp baktığımda ikisi de çiçeklenmişti ve baharı yaşıyordu. Birden şunu anladım, her şey aynı anda burada var, yaşlı badem belki hayatının kışında ama şimdi kendinde baharı yeniden canlandırmış. Yani insanın yaşıbaşı bir temel alt yapı, aynı bademin gövdesi, kökleri gibi ama isterse her yaşta uygun koşullar varsa, tıpkı bademin baharda çiçeklenmesi gibi, o da çiçeğini coşkuyla açıp baharı yaşayabilir.”
Ketu onun keşiflerini ilgiyle dinledi.

Onu hep özlüyorum…

İşlerinden dolayı uzun zamandır göremediği Rüzgar’a yakın zamanda gidecekti. “Onu hem özlüyorum ama bazen kızgın oluyorum.”

Kendini ondan ayrı düşünemiyor ama karışmış halde de hayal edemiyordu. Aslında istediği klasik bir hayattı, onun her zaman koşulsuzca yanında olacağına güvenmek istiyordu ama karşısında nerden eseceği belli olmayan gerçek bir rüzgar vardı. Hep yanında olacağını bilmek bir yana, yarın nereden eseceğini bile bilmiyordu. Sonra durdu, “O nereden eserse essin biliyorum ki hep yanımda, desteği hep kalbimde çünkü kalbim onu seviyor.” Kendi kendine, “Fırtınanın ortasında sakin bir yer vardır unutma” dedi.

Maya, Rüzgar ve Ketu– roman- 468.sf

IMG-20180712-WA0000

 

İmza günü “Maya, Rüzgar ve Ketu”

Sevgili WorldPress’in bana kazandırdığı değerli arkadaşlarım, yarın Ankara Çağdaş sanatlar merkezinde, saat 19’da “Maya, Rüzgar ve Ketu” için imza standım olacak.

Yine ilklerin sevinci 🙂 ve aslında heyecanı, bugün biraz stres yaptım valla 🙂

Ankara’daysanız ve yolunuzu düşürürseniz çok sevinirim. Gelebileceklerle görüşmek üzere 🙂

“Maya, Rüzgar ve Ketu”

“Maya, Rüzgar ve Ketu” basıldı ve internet kitapçılarında satışta 🙂 Mazur görün yaşadığım ilklerin sevinci 🙂

https://www.odakitap.com/index.php?p=Products&q_field_active=0&q=Maya+R%C3%BCzgar+ve+Ketu&q_field=

https://www.pandora.com.tr/Arama?text=Maya%2C+R%C3%BCzgar+ve+Ketu&type=3&araButon=

https://www.nezih.com.tr/urunler/maya-ruzgar-ve-ketu-aydek-sultan-ozdemir-akiltasi-yayincilik-327843

https://www.babil.com/maya-ruzgar-ve-ketu-kitabi-aydek-sultan-ozdemir

Bu arada e-kitap olarak bir aydır google play’de.

https://play.google.com/store/books/details/Aydek_Sultan_%C3%96ZDEM%C4%B0R_Maya_R%C3%BCzgar_ve_Ketu?id=29ZdDwAAQBAJ

“Maya, Rüzgar ve Ketu” kitap

Maya, Rüzgar ve Ketu” çıktı 🙂

Şimdilik google playde e-kitap olarak okunabilir durumda, sanırım bir ay içinde basılı kitap olarak internet üzerinden alınıp okunabilir olacak. Çok heyecanlı ve mutlu ve aynı zamanda hüzünlüyüm.  Hislerimi sonrasında uygun bir ara anlatırım 🙂

Bir buçuk yıldır kitabı çalışıyordum, nihayet ‘BİTTİ, TAMAM’ diyebildim 🙂  (Bununla ilgili duygularımdan öğrendiklerimi de bir ara belki paylaşabilirim)

Tam okumak isteyeceğim gibi bir kitap oldu, hatta böyle bir kitap olmadığı için yazdım, yoksa gerek yoktu 🙂 deyip eğlendiğim anlarda çok oldu.

Netice eksik ve gedikleriyle “Maya, Rüzgar ve Ketu” e- kitap olarak okunur durumda, basılı olarak çok yakında hazır 🙂

Yolu açık olsun, herkese katkı sunsun, hayırlı, uğurlu olsun, o ilk göz sevincim 🙂

https://play.google.com/store/books/details/Aydek_Sultan_%C3%96ZDEM%C4%B0R_Maya_R%C3%BCzgar_ve_Ketu?id=29ZdDwAAQBAJ