Doğduğumuz anda, önce nefes alırız sonra veririz. Demek ki dünyanın kuralı böyle. Bedenli hal önce almak ister.
Bu dünyadan giderken ise tam tersi olur, nefes verilir ve giden yeni yoluna gider. Demek ki öbür taraflara geçerken, buradan alınan her şey bırakılıp yola çıkılır. Beden ve nefes buralıdır.
Bu dünyada ‘kendini gerçekleştirmiş’ yani yaradılışına uygun yaşayan insanlar veya bilgeler ise hep, ‘Fazlası benden çıksın’ der, kendinde olanın fazlasını vermeye çalışırlar. Her din vermenin yüceliğinden bahseder.
Bahsedilen vermek, para değildir. Aslında insanın kendinde fazla olanı vermesi bir aşamadır. Paran fazlaysa birine vermen daha kolaydır çünkü o çok dünyasaldır, zaten senden gidecek, bir şekilde el değiştirecek.
Az veya çokun ötesinde bir de, senin için kıymetli olanı verip- verememek var. Senin için değerli olanı verebilir misin? Ondan vazgeçebilir misin?
Yani sayısal az ve çokun ötesinde de şeyler var.
Netice sende iyi olanı, fazla olanı ver, paylaş çünkü sen verdikçe boşalırsın ve boşalan yer her zaman dolar.
İkinci netice, keyifli ol çünkü olsan da olmasan da hayat geçer.
Sende iyi ve fazla olanı keyifle ver çünkü o sana başka birine vermek için emanet edilmiştir.
Not: Bunları yapabiliyor muyum? Olduğu kadar 🙂 Yani öğreniyoruz hep birlikte, her şey aşama aşama ve olduğu kadar 🙂
Fotoğraf benden, kiraz çiçekleri. Resim kırk yılda bir orijinal olunca yazayım dedim 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
bayıldım 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim, ne mutlu 🙂
BeğenLiked by 1 kişi