O ve ben..3

O: “Sevgili Aydek’im”, böyle sahiplenici kelimeleri başkası için kullanmam ve sadece senin için kullanmam uygun.. çünkü sen, Ben’den olansın.. Ve iki gün sonra (bugün), senin, bu dünyaya gelmeni uygun bulduğumuz gün, yani benim için çok önemli, bu deneyimi seçtiğin gün, ilk nefesini aldığın günn.. Var olmayı seçtiğin günn..

Ben: Çok duygulandım şimdi, içim dolu dolu oldu, teşekkür ederim de, senin varlığını her anımda duymaya öyle istekliyim ki.. Biliyorsun, yıllarca, seni hissetmeden, bir kör gibi yaşadım ben.. Ve bu sene, Sen’den bana bir lütufla, seni kalbimde hissettim. Bunun daim olması tek dileğim  “hep Sen’de olayım ve Sen bende ol e mii”

O: Ben hep sendeyim zaten, sadece sen bunu yeni fark ettin..

Ben: Tamam, biliyorum, her şey benden kaynaklanıyor, biliyorum artık.. Ve ben bu yılımın önemini biliyorum, bu yıl senin sevgini kalbimde hissettim ben, ne kadar sevilen olduğumu, sevildiğim için burada olduğumu (sürünmek için değil) anladım.. Ve Sen’in bana olan sevgini hissettikçe, kendimi sevmeye ve sevilmeye layık gördüm.. Ve bu yıl, Sen’in sevginle yeniden doğdum ben..

O: Gözlerin, böyle doluyken de güzel, yine de gül istiyorum, olur mu?

Ben: Tamam da, engel olamıyorum bazen, biliyorsun, gözyaşlarım sevgiden..

O: Bana sadece bir şey söyle, ne öğrendin bu seneden sen..

Ben: O kadar çok kii… Sadece bir şey ise şu: Ben bu yıl ‘Hep eksiklerime ve hatalarıma odaklanarak yaşadığımı, fazlalıklarımı görmezden geldiğimi fark ettim. Oysa o kadar çok artım varmış ki, içimdeki güzel olanları fark ettim, odağımı onlarda tutmayı öğrendim’..

O: Bu çok güzel, beni çok mutlu ediyorsun..

Ben: Sen’de beni hep mutlu ediyorsun, desteğini hissetmek nasıl bir duygu, nereden bileceksin..

O: Bilirim ben her şeyi.. Hem unuttun mu, senin gibi bir çok bilmişleyim..

Ben: Biliyor musun, senin sevgini, desteğini hep hissetsem de yine de, sanki hep yoklanıyorum ve düşürülmeye çalışılıyorum.. Ve ben hep Sen’i hissetmek ve Sen’de olmak istiyorum..

O: Bunun farkındayım ve bu denenme, geçecek zamanla, biliyorsun, bunu konuştuk. Dünyanın bir gereği bu, iyi hisle birlikte nahoş hissin bir arada olması, bunu bil ve buna takılma, çünkü ötesinde Var olanın sadece hissine sahipsin, gerçeğini bilmiyorsun ve bu ikisinin ötesi olduğunu, sadece bunu kabul ettin, henüz onun ne olduğunu yaşayıp bilmesen de.. Ve bu yüzden bu duyguya takılma, seni düşürmesine izin verme, onu gör ve odaklanma… Bu şunun gibi, “Artıların ve eksilerin var ya bu hayatta.. O eksi olarak gördüklerinin farkında olup, odağını artılarında tutuyorsun ya bu sene”.. İşte bunun gibi, enerjini düşürmek isteyenlerin farkında ol ve odağını senin enerjini yükseltenlere ver..

Ben: Tamam, bunu yapmaya çalışıyorum biliyorsun ve bazen daha çok desteğe ihtiyacım oluyor sanki..

O: Sadece kendine ihtiyacın var senin, daha çok kendin olmaya, daha çok güzelliklerini görmeye, neden bu hayatta olduğunu anlamaya, neden sana ihtiyaç olduğunu anlamaya..

Ben: Bunu biliyorum, sanki… Ve “ben Umut’u temsil ediyorum, yaşama sevincini”.. Ben Umudum, bunu önce kendime hatırlatmam gerekti bu sene ve sonrasında insanlara benden yansıyan da bu oldu.. Ve umut etmenin unutturulduğu her insanda, her an’da, çıkabilecek umudun destekleyicisiyim ben.. Sanırım, hissettiğim böyle, zamanla ne hissederim bilmem..

O: Bu doğru, “sen umudun temsilcisisin”, bunu her hücrene işle, sen umutsun.. her anda.. bir katmandan böyle.. Ve unutma “Umut” isen gerçekten, O hiçbir şey ile düşürülmez, denenir kabul ve hemen toparlanır.

Ben: Öyleyim.. sanırım.. teşekkür ederim.. Ve evet haklısın..

O: Öylesin.. Güzell..

Ben: Bana bir diyeceğin var mı?

O: Bunu biliyorsun aslında, yine de doğum günü hediyen bu olsun.. “Niyetini hep temiz tut, kalbin böyle temiz olur. Bile isteye iyi niyetle hareket et, bunun sonucunun ne olacağını bilemezsin. Ve sonuç ne olursa olsun, niyetin iyiyse her şey yolunda demektir”, bunu unutma..

Ben: Tamam, sağol, bir de şu, ‘yaş alıyorum ya’, bu ne demek..

O: Yaşlandım mı diyorsun değil mi tatlım.. Şöyle, zaman bir enerji ve ‘dünyada iken yaşadığın zaman’ geçecek tabi ki.. Bu onun özelliği ve beraberinde değişiklikleri de getirecek, zaman ve onun geçişi bu dünyanın özelliği.. O değişikliğini fiziksel, düşünsel getirecek illa ki.. Nasıl zamanın senin duyguların ve düşüncelerinde yaptığı değişikliği kolayca kabul edip, seviyorsan (ki biliyorum yeni duygu, düşünce ve ruh halini seviyorsun) onun fiziksel bedende yaptığı değişiklikleri de kabulde ol ve sevgiyle karşıla tamam mı?.. Yani biraz önce konuştuk, “Her şeyin artı ve eksisi ve bunların ötesinde Var olan için” zaman enerjisinin geçişinin de, hem artısı hem eksisi var, bu doğal ve sen iyi kısmına odaklan e mii.. Seni iyi hissettiren taraflarına, geliştirdiği taraflarına tamam mı? Ve zaten hep diyorum ya, ikisinin de ötesi Var..

Ben: Haklısın, tamam..

O: Tamam, şimdilik sevgiyle kal tatlım e mii.. Mutlu yıllar..

Ben: Sevgiyle kalayım tamam.. Mutlu yıllarım Ol’sun kabul..

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s