İçimizdeki çocuk der durur bu yüzyılın yalanları, oysa içimizde çocuk falan yok. Andan ana değişen beden, onun anıları, hisleri, duyguları ve ruh denilen manevi sistemi var. Kimsenin içinde çocuk falan yok, bu yalandır. İnsanın karakteri, yapısı, bir şekilde yaşananlar ve onlara verdiği tepki ile sürekli değişir ve genelde yapının şekillendiği ilk yıllardaki anılardır. Yani içimizde avutulacak bir çocuk yok, yaşanan anılardan kalan tortular var.
Bu tortular daha çok yaşamın ilk yıllarında oluşur ve üzerine yıllar içinde birikintiler devam eder, tortu küçük bir evin çöpünden zamanla kentin çöplüğüne dönüşür, yani giderek büyür ve bir türlü kapanmaz. İnsanın içinde aradığı çocuk falan değildir, masumiyettir ve o aslında bir kuytusunda hep vardır, tabi ortaya çıkarırsa görünür olur. İnsan hep masumiyeti arar tüm yaşamda. Masumiyet aslında insanın ana özünde vardır ama o tortuların artışıyla zamanla görünmez olur. Yani onu bulmak için çöpün temizlenmesi gerekir.
Çöp nasıl temizlenir? Önce orada olduğunu görmen gerekir, yani kendine açık olmak, saklanmamak, netlik. Sonra o çöpü neyin oluşturduğunu bulmak, sonra temizlemek gerekir.
Çöpün varlığını bize ne gösterir? Sıkıntılar, bunaltı, endişe, kaygı, mutsuzluklar. Bunların ara ara olması değil, hayatımızın çoğunu kaplaması belirtidir. Bu, temizliğin başlaması için uygun vakittir.
Nasıl yapacağız? Acıtan o anı ya da hissi fark ettiğimizde önce onun yaşanıp bittiğini, bunu istesek de değiştiremeyeceğimizi kabul edeceğiz, başka şey yapamazdık, olacak olan oldu. Bu birincisi. İkincisi; en olgun, bilge halimizle o anıyı yaşayan halimizi çevirip oluşan çemberde en doğru cevapları bulacağız. Bugün değilse yarın, sorana cevap mutlaka gelir. Sadece sormasını bil, kalbin cevabı bilir. Bunun içinde kendinle kalman, zaman ayırman, çözmen gerekir. Ve üçüncüsü; sorular ve cevaplarla tortu zamanla çözülür. Dördüncüsü; insanın kendiyle çalışması tüm ömür boyudur, başı yok, sonu hiç yok, 100 yılda yaşasan temizlik hep gerekir. Ve beşincisi; işte masumiyet o temizliklerden sonra görünür olandır, kiminde az kiminde çok ama çalışırsan görünür.
Netice insanın aradığı masumiyettir ve kimsenin içinde çocuk falan yoktur, var olan yaşanan yıllar ve onların anılarıdır.

fbt
Evet, üzerindeki çöpleri temizleyip masumiyet,saflık ve doğallık halimize geri döndük diyelim çevremizdekiler temizlemeyince yine üstümüz başımız kire pasa bulaşıyor ve sokak hayvanları bu soğukta açlıktan donarak ölüyorlar ve insanlar umursamaz bi şekilde bırakın hayvanları, birbirlerinin kuyusunu kazmaya devam ediyorlarsa,vah zavallı saflığım deyip…diyerekten..:)) saygılar, güzel bir yazıydı..
BeğenLiked by 1 kişi
Evet dünyada çok kötü şeyler de oluyor, iyi şeyler olduğu gibi, hayvanları sevip koruyan bir sürü insan olduğu gibi her türlü zararı işkenceyi yapan sa var, hem hayvana hem insana hem ağaca hem taşa toprağa, bu doğru.
Ve fakat kişi önce kendinden mesuldür, yani diğer insanlara bir şey yaptırmak bizim sorunumuz değil, herkesin kiri pası kötülüğü kendine, biz tanrı değiliz, yasa koyucu değiliz. Arındıracağımız sadece kendimiz, o zaman ağacı çiçeği hayvanı daha güzel seveceğiz. Ve adaletin hukukun uygulanmasını talep edeceğiz.
Çevremizdeki insanları temizlemek ne haddimize, herkes vakti gelince olur ve vakti gelmeyen en yakınına bile ondan uzaklaşmak veya onu uzaklaştırmakta bizim kendimize sorumluluğumuzdur.
Kişisel olarak da
BeğenLiked by 1 kişi
Telefondan yazınca cümleler karışmış, kusura bakmayın ama sanırım anlaşılmıştır 😊
BeğenBeğen
Emeğinize ve o güzel yüreğinize sağlık Aydek Hanım, durumu gayet güzel izah etmişsiniz, üstüne söylenecek pek bir şey yok gibi. Sevgi ve sağlık sizinle olsun bu yeni yılda.
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Oğuz bey sağolun varolun 🙏
BeğenLiked by 1 kişi
Geri bildirim: İçimizde çocuk falan yok, yalan bunlar.. – aşka dair