çirkin ördek yavrusu

Beni çocukluğumdan bilen bilir.. Fiziki olarak evdekilere hiç benzemezdim. Onlar düz saçlıyken ben kıvırcıktım, onlar ufak tefek ben iriydim. Gözlerim,  yüzüm bile farklıydı sanki.. Yani öyle derlerdi, yoksa ben o yaşta ne bileyim. Hani evin ‘komşunun çocuğu mu’ denileni, işte o bendim.. Sırf bu olsa yine iyi, birde ruhen farklıydım, huyum suyum meraklarım farklıydı (yani evdekiler öyle dediği için diyorum, yoksa ilk çocuklukta bunu bilemezdim ben). Asiydim onlara göre epeyce, evde veya dışarda farklı düşünür ve bunu ifade ederdim bir şekilde. Çekinmezdim sözümü de , patavatsızdım da yani. Benim tek bildiğim meraklıydım o zaman da bir şekilde.. Neyse büyüdükce aile, toplum insanı törpülüyor bir biçimde. Ben de törpülendim epeyce, ıslah edildim bir şekilde. Hem ruhen, hem bedenen.  Dualarımın da etkisi oldu sanırım.. aman düz saçlı olayım, aman ufak tefek olayım, aman farkedilmeyeyim gibi falan..

Ve liseye gelmeden dualarım kabul olmuştu, yani herkes gibiydim bende, ya da öyle davranmaya çalıştım bir biçimde.  Hep özümü, kendimi törpüledim, göstermek istemedim kendimi, hem de her konuda.  Hiç arkada kalmasam da, ileride olmamaya çalıştım bir şekilde.. ve ortalarda bıraktım kendimi. Tabi ki, konu ileri geri meselesi değil, o ben değildim bir biçimde ve bunu hissediyordum en derinimde. Anlamsızlık bir şekilde.. Artık o asi çirkin ördek yavrusu gitmiş, sıradan civciv olmuştum ben. Tabi ki aslında civciv sıradan değildir kabul, yalnız benim cinsim civciv değil.. İçim görünür olmak isterken,  özgürce salınmak isterken, dışım görünür olmaktan rahatsız.. Kendimi herkesten ve her şeyden hep sakladım ben..Yani sıradan insan halleri bir şekilde..

Vee işte bu sabah.. epeydir bunun gölgesi, hissi hep vardı da.. yine de ilk kez, bu sabah şunu ‘tüm benliğimde hissettim’ ben.  İçimdeki “çirkin ördek yavrusu” yeniden epeydir canlanmış.. Vee ikisi çatışıyor bir biçimde, gerçek olan Ben ve çevremin etkisiyle oluşturduğum kendini asıl sanan, sahte ben.. Ve artık “çirkin ördeğim”  bir yıldır çıkmış ortaya. Ondayken iyiyim ben, civcivken değil. İki gün önce hissettiğim ikisinin zorlamasıydı. Gerçekten çok zorlandım o cumartesi gecesi, nefessiz kaldım sanki. Vee bu pazartesi sabahı, dışarı adım attığım anda, kendiliğinden, tamamen, nasıl olduğunu bilemeden “gerçektim” ben.  Yaratılışımdan getirdiğim Ben’dim, “çirkin ördek”tim. Ve bunu her hücremde hissettim. Bu arada çirkin değilim tabi ki de, o “özümün tarifi olsun”, içimdeki “neşenin” adı olsun.. Aslında güzelim her biçimde..

Neticede,  farklıyım ben pek çok biçimde.. bencillik değil bu.. gerçek olan.  Yinede her şeyle birim ben.. Her şeyle Bir olsam da, neyse yaratılışım O olmalıyım ben..

Kendimce anlatayım bu kısmı yine.. Hani her hücremin farklı yapıda olup da, bütünün “Ben” olması gibi.. Herkesin yapısı farklı, yaratılışı farklı, tıpkı her hücrem gibi.. Ve onların bütünü olan “Ben”im gibi.. İşte bugün olan bu bende. Neyse yaratılışım,  O olmalıyım ben..

Hafta sonu o çok yoğun ağlama enerjim, bu şekilde işe dönüştü bende..İyi ki çok ağlamışım, arındımm sanki. Gökkuşağı çıktı işte içimde.. İyi ki de böyleyim, seviyorum kızım seni, hem her halinle.. Çirkin olduğum yalan, yinede masaldaki o ördeğim ben..