Kapılar ve geçirgenlik..

Bu ara kapılar sembolünü düşündüm. Mesela gönlün kapısı var, o yüzden herkese açılmaz, bedenin kapıları var, mesela hücrelerin kapıları var, her hücre her yapıyı içine almaz, alamaz. Bir maddenin hücreden geçmesi için hücrenin onu kabul etmesi, uygunluğu gereklidir, yani hücre her şeyi içine almaz.

Hatta her organın, sinir sisteminin ayrı geçirgenlik özellikleri vardır, yani içeri girmesine izin verdiği molekülleri alan kapıları vardır, karaciğer hücresinin içine aldığı molekülleri, sinir hücresi içine almaz vesaire. Hücre zarı yarı geçirgen, seçici geçirgen ve esnek bir yapıdır, bazı moleküllerin, iyonların geçmesine izin verirken bazısına izin vermez, bu genellikle molekülün boyutuna, yüküne, polaritesine bağlıdır.

Buraya şuradan geldim, gönüllerinde mutlak kapısı var, bedenin de var ve dahi evinin kapısı var. Aynı beden ve hücreler gibi, insan da evinin kapısını istemediğine açmaz. Kapılar bariyer, uymayanı içeri almamak için, doğada da böyle, bedende de böyle ve evimizin kapısında da böyle, içeri alıyorsak bir nedenle istiyoruz demektir, istemesek almazdık. Bu şekilde bak olaylara, istemediğini içeri alma.

Hayat 1..

Allah’ın nizamında ya da yaradılışın düzeninde, ikimiz biriz, aynıyız, beraberiz falan gibi şeyler yok. Herkes kendi hayatını yaradılış amaçlarına uygun olarak yaşamak için burada. Öncelikle bunu unutma.

Kendi gerçekliğin neyse onu yaşamalısın. Hep söylerim, eşlikçilerin olabilir ya da olmayabilir, yolunda yoldaşlar olabilir ya da olmayabilir, bunlar çok normal. Yine de buna kapılma, yani olabilir veya olmayabilirlere kapılma.

Hayat yolculuğun sadece seni ilgilendirir, bu senin yolculuğun unutma.

İlk madde her zaman bu. Kim olursa olsun kendini diğerleriyle karıştırma, aynıyız sanma, yol, yolculuk ve hayat senin, kimsenin akışına müdahale etme. Zaten seninle yürümek isteyen yanında olur. Bunu hiç merak etme.