Hiç unutmam, mesleğe başlayışımın ilk yılları, sanırım 24 veya 25 yaşlarındayım, gece acil nöbeti, sedyede bir hasta geldi, zor nefes alıyordu, göğsüm ağrıyor dedi, gözlerini kapadı, nefesi var yok arasıydı. Muayeneye başladım ama steteskopun ucunda kalbin olması gereken yerde hiç ses yok, panikledim, hastanın gözü yarı kapalı. Ne yapmalıyım düşüncesi şimşek hızıyla zihnimden geçerken yaşlı hasta yavaşça gözlerini açtı; benim kalbim sağ tarafta dedi.
Bunu hiç unutmam 🙂 çünkü bu yaşadığım olay bana dünyada hiçbir şeyin mutlak doğru olmadığını göstermişti, mutlak solda olmasını beklediğim kalp sağdaydı, yani oluru vardı.
Netice hiç önyargılı olmamak gerekir bu dünyada, ana rehberimiz kalbimiz olduktan sonra yanılmak mümkün değil. Solda veya sağda 🙂 bile olsa sadece kalbinizin yanılması mümkün değil, tek gerçek kalbin hisleri ve onun yoldaşı aklın bilgeliği.