Hastalar..

Her insan kendine özgü, ayrı ama buradaki hastalar üzerindeki genel gözlemim şöyle: Temel olarak 3’e ayrılıyorlar;

1-grup; o kadar iyi insanlar ki, yanına geldiğinizde gözlerindeki sevgiyi, ışığı görüyorsunuz, adeta güzel kalpleri yüzlerine yansıyan güzel insanlar.

2-grup; o kadar benciller ki, kendileri dışında hiç kimse umurlarında değil, kendilerinin görmediği ama tavan yapmış, dışarıdan görünür kibir, sanki dünya onların etrafında dönüyor, tek kıymetli onlar.

3-grup; bir konuda baskılanmışlar, cesaret edememişler, susturulmuşlar, kurban rolünü oynayanlar.

Yaklaşık sayısal oranları ise şöyle;

1.grup % 10- 15

2.grup % 35- 40

3.grup % 55- 60

Bu insanlar neden hastalar?

1.grup üzerinde biraz daha düşünmem lazım, neden o iyi insanlar ağır bir hastalık sınavından geçiyorlar? Buna sizlerin vereceği cevapları da merak ediyorum.

2.grup, aslında bu insanlardan toplum içinde çok sayıda var, yani hepsi hastalık üretmiyor ama toplumun genelinde 7 ölümcül günahtan biri olan kibir çok yaygın, adeta bulaşıcı bir hastalık gibi. Bazen bu kibir aşırılaşmış alçak gönüllülüğün altında maskelenmiş olabiliyor. Tüm dünyanın, her şeyin, herkesin kendinden düşük olduğu, değersiz olduğu hissi, kendini tanrı ile eş görmek, birliği hissedememek, ben ve onlar demek, kendine aşırılaşmış misyonlar yüklemek vs gibi şeyleri vardır.

3.grup, çok yaygın olan bu duygu durumundaki insanlar toplumda her an her yerde var, çoğumuz hayatımızın belli dönemlerinde bunu yaşadık, hissettik.

Netice bu duygu durumları belli dönemlerde herkeste olabiliyor, olması illa hastalık anlamına gelmiyor ama sorun şurada, kibir ve kurban psikolojisinin aşıralaşmış hali ve bu durumun gittikçe çözümsüz bir sarmala dönüşmesi insanı tüketir, bir şekilde ağır hastalıklar üretmesine neden olur.

Çözüm ise insanda her şeyin olabileceğini peşinen kabul etmek, kendine duyarlı olmak, iç dünyanda neler olduğunu fark etmek, anlamaya çalışmaktır.

İnsanın duygularına- hislerine duyarlı olması, tefekkür etmesi çözüm için yol açar. Anlamak, fark etmek ile mutlak katı gibi görünen gerçeklik bir hayal gibi çözülür, matriks değişir, kötü gibi görünen durum kişi için bir sıçrama yaratır. Yani kötü görünenin içinden iyilik çıkar, ying yang gibi.

Hiçbir şey sabit değildir, hayat sürekli değişir, akışkandır, akar, bunu bazen fark etmiyor olmamız bu gerçeği değiştirmez.

Bu durumda her şeyin bizde başladığını, istersek bir halden başka bir hale geçebileceğimizi, hiçbir şeyin katı ve sabit olmadığını, her şeyin bilmek öğrenmek için sadece bir aracı olduğunu anlayıp yola devam edebilmek şifayı sağlayacak ve hayatı güzelleştirecektir.

IMG-20190122-WA0005

13 thoughts on “Hastalar..

  1. Yine harika,yine güzel bir paylaşım yüreğinize sağlık ve bence bir doktor olmanın verdiği bakış açısı sizin iç güzelliğinizin eleğinden süzülüp biz okuyucularınıza geliyor,pozitif tutum sergilediğiniz her yazınız için size teşekkür ediyorum.

    Liked by 1 kişi

  2. Cok yararli bir yazi. Ozellikle saglik calisanlarinin verdigi emeklere saygi gosterilmesinin en gerekli oldugu donemde. Kolay gelsin. Umariz daha cok insan 1.sıkta olur. Cok sevgiler. Saglucakla🙏⚘🌷🙏

    Liked by 1 kişi

  3. hayata karşı gardımı almayı öğrenmemiş olsaydım ve ola ki “hasta” boyutuna evrilmiş olsaydım, kesinlikle 1. grupta yer alırdım. şükür ki evirlmedim ve orada değilim… ama oradakileri çok iyi anlayabiliyorum… dışarıdaki kötülükle nasıl başedeceklerini öğrenememiş kimseler onlar… bazen gerekirse kötülüğe kötülükle karşılık vererek ya da hiç umursamadan onları dünyanın kanalizasyon çukurlarına gömerek (mecazi anlamda), hayata karşı gardlarını alamamışlar… kötülük naif ve kırılgan ruhlarını silindir gibi ezmiş, karşı koyamamışlar. ilaçlardan önce hayatla-insanlarla başetmeyi öğrenseler daha etkin tedavi edileceklerdir diye düşünüyorum. ve aslında keşke her birinin derinine inilip nerede-nasıl ezildikleri, başedemedikleri tespit edilse, o yaralarına yönelik rehabiliteler uygulansa belki kalan hayatlarını uyumadan, uyuşmadan, daha sağlıklı, daha mücedeleci bir şekilde geçirirler.

    Liked by 1 kişi

    • Güzel yorum gerçekten, teşekkür ederim🙏 aslında insanların hak ettiği gibi davranmak, gerekirse bazı insanlardan uzak durmayı öğrenmek ne önemli. Insanın ruhu ve bedeni yol geçen hanı olmamalı😊
      Teşekkür ederim🙏💖💖

      Liked by 1 kişi

  4. Ben birinci grup hasta grubunda yer alıyorum galiba.sizin sorduğunuz soruyu kendime sorduğumda gerçek bir sebep olmadığını gördüm.cunku küçücük çocuklar bile hastalanıyor ve kimi zaman hayatını kaybediyor…sevgiyle kalin

    Liked by 1 kişi

  5. Ne güzel anlatmışsın yine her zamanki gibi… Özellikle 2.grubu (ki birçoğu da o grupta yer aldığını aklının ucundan bile geçirmezler değil mi? Yakın zamanda Gergedanlar adlı oyunu okudum Aydek. Sana da tavsiye ederim. Vaktin oluyorsa tabii… 😦 Her şey yolundadır umarım hayatında.. Yazamasam da düşüncelerim ve iyi dileklerim hep yanında güzel yürekli dost.

    Liked by 1 kişi

  6. Yorum vesilesi ile şahsınızda, size tüm sağlık çalışanlara saygı ve teşekkür ederiz.
    İnsanların toplumdaki yapısını (çoğunluk) devlet & insan ilişkisi belirliyor. Devlet kurumları ve devlet vatandaş için var olduğunu hissettirmiyor. Sanki insan devlet için varmış gibi yönetim anlayışı gerçekleşiyor. Adeta ayrıcalıklı bir sınıf oluşturuluyor. Ben kendi mrsleğimde taşımalı eğitim için köyden gelen öğrencilerle kendi çocuğunu aynı sırada, aynı sınıfta hatta aynı okulda olmasını istemeyen ne veliler gördük. İşte o çoğunluk bastırıyor kendini.
    Selamlar olsun.

    Liked by 1 kişi

Özlem Soydan için bir cevap yazın Cevabı iptal et