Bedenimi nasıl sevdiğimi soruyorsunuz ya, kısaca durum şöyle..İçinde annelik ya da babalık duygusu olanlar bilir, hani bir bebeği severken hissettiğimiz bir ‘şefkat’ duygusu vardır ya..nedense bu şefkati büyüyünce, pek çok şeyde unuturuz ya..işte ben, bedenime bir bebeğe duyduğum şefkati hissediyorum..ki anne olmadığım halde, teyze olarak tecrübeyle ve kalpten iyi bilirim bu duyguyu..Onun her şeyini ve her işlevini, işte öyle sever oldum.şimdi bedenimi..gerçekten kıyamıyorum ona. Hani bir bebeğin her konudaki kaprisi, nazı vardır ya, hatta çişi kakası bile bize sorun olmaz ve hoş görünür ya.İşte o kadar şefkat duyuyorum ona..
Çünkü o aracı, nihayet anladım. Kalpten hissettiğim bir duygu bu son aylarda. Ve birde şu var, bu zorlamayla olan bir şey değil..gerçek duygu..-mış gibi değil, gerçek şefkat..
Belkide hissettiğim ‘şefkat’ aslının gölgesi..ve çevremdeki pek çok şeyden sonra, en son bunun kendime dönüşü.
İşin sırrı bu işte anlayana. Sırrın ötesi de var tabii..O da çok yakında, kendi blogumda..